Aort anevrizma ve diseksiyonlarında endovasküler tedavi.

(türkiye klinikleri journal of surgical medical sciences. - 2005, 1(2): 86-98)

Son yıllarda gelişmiş teknoloji ürünü olan ikinci kuşak stent-greftlerin kullanıma sunulması ile birlikte aort anevrizma ve disseksiyonlarını tedavisinde önemli gelişmeler kaydedilmiştir. Bu makalede hastanemizde 2001 yılından bu yana abdominal ve torakal aort anevrizmalarının yanı sıra Stanford tip B disseksiyonlarında da uygulanan endovasküler tedavi sonuçları literatür eşliğinde incelenmiştir. Hastanemizde Şubat 2001 ve Mart 2005 tarihleri arasında 51 hastada toplam 53 endovasküler girişim uygulanmıştır. Hastaların 41’inde abdominal aort anevrizması, 6’sında torakal aort anevrizması, 4’ünde akut tip B disseksiyon, birinde torakal aortada post-travmatik yalancı anevrizma bir diğerinde ise önceki aortik greftin anastomoz bölgesinden kaynaklanan aortobronşial fistül vardı. Abdominal aort anevrizması olan hastaların ikisi ruptür tablosunda idi. Toplam 53 işlemin 50’sinde stent-greft planlanan bölgeye başarıyla yerleştirildi. Üç hastada ise ciddi iliyak darlıklar ve kıvrımlar nedeniyle stent-greft ilerletilemedi ve konvansiyonel yönteme geçildi. Hastane mortalitesi hiç olmazken, hastalarımızdan birisi 3. ay, diğeri ise 9. ay anevrizma dışındaki sebeplerden ötürü kaybedilmiştir. Toplam takip süreleri AAA için 20.09 ± 2.46 ay; torasik aorta patolojileri için ise 14.95 ± 10.01 aydır. Endovasküler tedavi, iyi seçilmiş olgularda morbidite ve mortalitesi düşük güvenli bir metoddur. İşlem öncesi ve sonrasında iyi bir radyolojik ve cerrahi ekip çalışması başarı oranını yükselten en önemli etkendir.